Çocukluğumuzda Atılan Tohumlar
Neden mi çocukluğumuz?
Çünkü zihin öğrenmeleri tekrarlamak yerine hayatımızı kolaylaştırmak için kaydediyor. Aylarca merdiven çıkmayı öğrenmeye çalışan bebek , öğrenmeyi kalıcı hale getirdikten hemen sonra devreye beyin otomatizması giriyor ve artık merdivenleri beden hareketlerinin farkında olmadan çıkmaya başlıyor.İnsan beyni bu otomatizmayı duygusal öğrenmelerde de tekrar edebiliyor.
Peki bu iyi bir şey mi?
Duruma göre değişebilir.Eğer bahsedilen fiziksel bir öğrenme ise iyidir.Çünkü aksi taktirde merdiven çıkmak gibi pek çok bedensel hareketi her defasında yeniden öğrenmek zorunda kalırdık.Fakat özellikle duygusal öğrenmelerde durum değişebilir.Mesela babası annesini dövdüğü için ” erkekler kötüdür” diye kaydeden bir kız çocuğunun beyni- bilgiyi nasıl işlediğini de unutarak – bu kalıcı ve olumsuz öğrenmeyi tekrar edebilir.Hatta zihnindeki bu kayıt sebebiyle benzer olayları hayatına çekebilir.
Beynin yaklaşık olarak 6 yaşına kadar hızlı bir şekilde kaydetmeye devam ettiğini düşünürsek çocuğun neyi nasıl algıladığı mevzusu çok önemlidir.Siz onun için elinizden geleni yapıyor olabilirsiniz ;yapıcı bir dil kullanıp özgür bir ortam sağlayabilirsiniz fakat ortamda bulunan olumsuz bir kişilik veya olumsuz bir olay çocuk algılamasa da üstüne sinebilir.Eğer çocuk şahit olduğu bir durumu duygusal bir öğrenme olarak kaydederse ,çocuğun kişiliğine bir tuğla daha eklenmiş olur .6 yaşa kadar oluşan bu temel üzerine oturttuğunuz bilgi ve deneyimlerle kocaman bir bina oluşur.
Bu binanın temelinin sağlamlığını ise ne yaşam kaliteniz ne havalı eviniz veya eşiniz ne de harika işiniz belirler.Bu binanın temelinin ne kadar sağlam olduğunu ancak ve ancak kendinize duyduğunuz sağlıklı sevgi saygı ve yaşamdan aldığınız tat belirler.
Bu yaşamdan tat alma hali üzerinizde hoş bir doygunluk ve doyum havası oluşturur.Bu doyum ve doygunluk havasıyla aldığınız tatların arkasındaki bir Olanı bulma ve Onunla bir olma arzusu yerleşir. Yaşamın da en azından bence anlamı da budur.