Yollar İçre Akar
“Göç içimizedir.” Cahit Zarifoğlu
Her insanın kendine ait bir yaşam yolu vardır.Bu yollarda yürüyüşümüz de şahsımıza münhasırdır.Kimse kendi yolunda düşeni veya yanlış yola sapanı doğru yola da çıkartamaz.Ancak işaret edebilir ,deneyimlerini aktarabilir.Lakin gene de idrakle kalkıp yürüyecek cesareti bulmak durumunda olan şahıstır.
Fiziken gittiğimiz yollar dahi insanın bu içine göç macerasının görünen aleme tezahüründen başka bir şey değildir.Gitmek istediği yolu , yoldaşı,yolda yaşanacakları ,varılacak yeri insanın özünden akan hissiyatlar belirler.Yani fiziksel dünyasında kadersel ve ilahi nasipleri yaşar.
Yolun sonunda elde edilen şey sadece hallerdir.Beden elbisemiz de dahil maddeden sıyrılma vakti geldiğinde yaşadığımız deneyimlerin neticesinde üzerimize iyi veya kötü sinen hallerle başka bir yolculuğa namzed oluruz.
Bütün bize tavsiye edilen şeriat,kitap,ibadet,tarikat,ilim gibi yollar sadece ve sadece hal elbisemizi güzelleştirebilecek vasıtalardır.Yani manevi yollar dahi varlığımızın nihai noktasına bizi ulaştıracak birer araçtır.İşte bu varlığımızın bu dünya hayatındaki olası nihai noktasının adı tekamüldür.
Peki o halde, her insanın tekamülü Kainat Sahibinin nihai finali amaçlayan bir yolu mudur?
Ve biz dahi muazzam sistemin içinde birer yol muyuz?
Yollar nereye çıkar?
En kestirme yol nerededir?
Cevaplarımızı kolaylıkla ve sevgiyle bulanlardan olalım.Bütün yollarımızı kalbimizin rehberliğinde yüreyen olalım.